"Bir Binanın Anatomisi" konseptiyle dikkat çeken BBC'nin deprem içerikleri; kısa, öz ve kapsamlı olarak değerlendirilebilir. Yaşanan afet üzerinden derli toplu bir anlatım ile analiz yaparak izleyiciyi bilgilendiren mini belgesel niteliğindeler... Kanaldaki içeriklere geriye doğru göz atacak olursak:
6 Şubat depreminde 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı'nın yıkılma nedeni, BBC tarafından araştırılarak bir video hazırlanmış. Bilirkişi raporu, iddianameler, fotoğraflar ve diğer belgeler incelenmiş; tanıklar ve uzmanlarla görüşülmüş; projesine dayanarak modeli hazırlanmış...
Binalara odaklanan serinin ilki, 30 Ekim İzmir depreminde oluşturulmuş. Yana yatan Yılmaz Erbek Apartmanı benzer titizlikle çalışılmış.
Karaalp konutu; Kocaeli İli, İzmit İlçesi, Akçakoca Mahallesi, 378 ada, 13 parselde bulunmaktadır. “Recep Karaalp” mülkiyetindedir, İzmit İç Kale Kentsel Sit ve Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında kalan, tescilli ahşap yapıdır. (Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu)
İzmit İç Kale sınırları içerisinde geleneksel ahşap mimari mirası görülmektedir. Dokuyu hissettirecek düzeyde korunmuş olmalarıyla birlikte harap durumda olanlar da mevcuttur. Karaalp konutu da harap durumda olanlardandır.
Bu çalışma ile Karaalp konutunun günümüzdeki durumu araştırılmış ve ahşap yapım tekniği konusuna odaklanılarak irdelenmiştir. Tarihçesi, mimari özellikleri ile ilgili bilgi edinilmiş, rölövesi ve restitüsyon projesi hazırlanmıştır. Bu çalışma için yerinde inceleme yapılmış, ölçü alınmış ve fotoğrafla belgelenmiştir. Yapının birinci katına çıkmak mümkün değildir. Eksik ölçüler için Elif Çelik Arısal (Restart Mimarlık) tarafından oluşturulmuş verilere başvurulmuştur. Elde edilen tüm bu bulgular doğrultusunda strüktür modeli hazırlanmıştır.
Tarihçe
İzmit, tarih boyunca geçiş güzergahı olmasından dolayı farklı kültürler için önemli bir yerleşim olmuştur. Şehir, Antik Nikomedia kenti kalıntıları üzerinde kurulmuştur. Nikomedia, Helenestik ve Roma Dönemlerinde eyalet başkentidir. 1995 Yılında Kocaeli Müze Müdürlüğü, İstanbul II Numaralı Koruma Kurulu ile ortaklaşa bir çalışma ile yerleşim alanı olduğunu ortaya çıkardığı bölgeyi, arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak tescile önermiştir. İstanbul II Numaralı Koruma Kurulu, 1995 yılı 3785 sayılı kararı ile arkeolojik sit alanı ilan etmiştir. Bu bölge için kazı ve araştırmalar devam etmektedir. (KKVKBK)
Kaleiçi yerleşiminde geleneksel konut dokusu varlığını sürdürmektedir. Eski uygarlıkların kalıntıları üzerinde günümüzde ahşap konutlu Osmanlı mahalle dokusu gözlemlenmektedir (Sonay Ayyıldız). Fakat dönüşüm geleneksel konut alanlarını etkilemiştir. Koruma çalışmaları gündeme gelmiştir. Korunanlarla birlikte yitirilen, onarım sonrası özgün karakterini kaybeden ve harap konutlar mevcuttur. Harap durumda olan geleneksel konutların yok olmadan belgelenmesi önemlidir. Karaalp konutunun belgelenmesi, kültür aktarımı yönünden önemlidir.
Yapı şuan kullanılmamaktadır. Mülk sahipleri ile iletişime geçilememiştir. Yapım tarihi veya geçmiş yaşantısı ile ilgili bilgiye ulaşılamamıştır.
Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan alınan bilgiye göre; GEEAYK’nun 10/11/1979 tarih ve 11612 sayılı kararıyla tescil edilen, Bursa KTVKK’nun 02/05/2003 tarih ve 9784 sayılı kararıyla tescilinin devamı uygun görülen, İzmit İç Kale Kentsel Sit ve Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında kalan, tescilli yapının, 05/11/1999 tarih ve 660 sayılı ilke kararında “Yapı Grupları” başlığı altında açıklanan özellikler göz önüne alınarak korunması gerekliliğine karar verilmiştir. 20/10/2015 tarih ve 2233 sayılı kararı ile rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri talep edilmiş fakat süreç tamamlanmamıştır.
Mimari Özellikleri
Yapı, deniz manzaralı bir yamaçta bulunmaktadır. Alt kottaki yoldan merdivenle ulaşılan bir bahçe içinde konumlanmıştır. Üst yol ile ulaşımı bulunmamaktadır.
Kültür varlığı parseli olan geniş denebilecek bahçe; yoğun ağaç ve bitki dokusuna sahiptir. Yoldan giriş kapısı niteliksiz demir parmaklıklıdır. Konuta merdivenden çıkılarak ulaşılır. Bodrum kata ön cepheden bir giriş vardır. Zemin kat için ise bir merdiven daha çıkılarak ulaşılır.
Yapı, taş duvarlı bodrum katı, ahşap bağdadi sistemde üretilmiş zemin ve birinci kattan oluşmaktadır. Bağdadi duvar dolgusu ve bacası tuğla malzemedendir. Duvarlar mevcutta yok olsa da aslında sıvalıdır. Ahşap kirişli döşeme kaplaması ve tavan kaplaması izleri mevcuttur. Ahşap karkas kırma çatısı alaturka kiremit örtülüdür.
Geleneksel Türk evinde görülen iç sofalı plan tipindedir. Bodrum katta 4, zemin katta 4, birinci katta 4 özgün oda vardır. Yapının doğu cephesine yapışık betonarme iki katlı muhdes bir kütle eklenmiştir. Bu kütle ile geçilen mekanlarda ve bodrum katta döşemeye şap dökülmüştür.
Ahşap doğramaların kısmen izleri kalmıştır. Normal katlarda pencerelerin giyotin ve oda kapılarının pervazlı olduğu görülmektedir. Bodrum katta 2 adet adet özgün 1 adet muhdes kanatlı pencere vardır. Bodrum katta kapılar duvar içine takılı ve pervazsızdır. Kapı boşlukları üzerinde ahşap hatıllar görülmektedir.
Güney cephesinde deniz manzaralı ahşap payandalı iki balkonu mevcuttur. Balkon kapı boşlukları çift kanatlı olabilecek boyutlardadır. Kapı yanlarında pencere boşlukları görülmektedir.
Restitüsyon Projesi
Yukarıda belirtilen belgeler ve mimari nitelikleri önemli ölçüde koruyan geleneksel yapıdan elde edilen veriler ışığında restitüsyon projesi hazırlanmıştır.
Bodrum kat giriş kotu düşünülerek bahçede platform ve merdivenler oluşturulmuştur. Yapı içinde zemin kat ve üst kat ulaşımı için görülemeyen bitkili kısma ahşap merdiven yerleştirilmiştir. İç sofalı karşılaştırmalı çalışmalar merdiven yerini desteklemektedir.
Rölövede muhdes duvar olarak belirtilen betonarme sistemli muhdes kütle kaldırılmıştır.
Ahşap kirişler mevcuttakilerle karşılaştırılarak tamamlanmıştır. Kısmi olarak döşeme kaplaması gösterilmiştir. Kesitte de döşeme ve tavan kaplamaları kirişlerle birlikte gösterilmiştir.
Yapının bağdadi duvar sistemi devam ettirilmiş ve sıvalı olarak tamamlanmıştır.
Doğramalar aynı bölgedeki benzer dönem konutlarıyla karşılaştırılarak projelendirilmiştir.
Balkon korkuluk ve payandaları yapıdan gelen izler doğrultusunda tamamlanmıştır.
Sonuç
Yitirilmekte olan Karaalp konutu bilimsel yöntemler eşliğinde belgelenmiştir. Ahşap yapım sistemlerine dair bilgi örneklem üzerinde deneyimlenmiştir. Tarihçesi ve mimari özellikleri rapor ile belirtilmiş, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmıştır. Ayrıca strüktür modeli detaylı şekilde hazırlanmıştır.
Temel sanat eğitiminde, öğrencinin görsel ve duygusal gelişmesini hızlandırmaya katkıda bulunan görsel eğitim yaşam boyu devam edecek bir sürecin başlangıcıdır. Görsel ağırlıklı analiz çalışmaları ile görmesini, algılayabilmesini öğrenen bir öğrenci yeterli düzeyde görsel bilgi birikimini yani görsel bilincini geliştirmiş olacaktır. Böylece öğrenci çevresini daha duyarlı bir biçimde gözlemleme, ona karşı tepki gösterme, yorumlama ve yargılama alışkanlığını kazanacaktır. Bu tür bir duyarlığa sahip olunduğunda, çevresine ve olaylara bakmasını bilen, baktığını gören, gördüğünü değerlendirebilen ve bunlardan en doğru sonuçlara, yargılara, çözümlere ulaşabilen yaratıcı bir insan olabilmek söz konusudur.
Görsel eğitim iki tür beceriyi gerektirmektedir.
* Görsel keskinlik,
* Görsel ifade.
Görsel keskinlik; bireyin çevresindeki çok yönlü mesajları ve bilgiyi hızla ve açık bir şekilde görebilme yeteneğidir. Görsel keskinlik, ilgi alanlarına göre ağırlık kazanmaktadır. Bu nedenle görsel eğitim, ilgi alanlarının da genişlemesine katkıda bulunmaktadır.
Görsel ifade; görsel mesajları gösterme yeteneğidir. Görsel keskinlik aldığımız mesajlarla ilgilenirken, görsel ifade, yolladığımız mesajlarla ilgilidir. Görsel eğitimi başarmak için her ikisi de bilinçli olarak geliştirilmelidir.
Görsel mesajın, üç seviyesi tanımlanmakta: ifade, soyutlama ve sembolizmdir. İfade, gerçekte görebildiğimiz ve yaşadığımız şeyleri kaydetmeyi araştırır. Görsel iletişimde, soyutlama daha kuvvetli ve özü çıkartılmış bir anlama doğru bir basitleştirme olarak tanımlanmaktadır. Herhangi bir anda görülen şeylerin anlamını çıkartmak ve düzen yaratmak için görsel bilgi ile doldurulmuş olmak gerekmektedir. Bu, algılama denilen olgu aslında soyutlama sürecidir. Sembolizm de görsel mesajın basitleştirilmiş bir formudur. Ancak, gerçekte görülebilen için yerine geçebilecek ya da onu yansıtabilecek bir imajı ortaya koyar.
Görsel analiz, görsel eğitim ile başlar; bireyin çevresine karşı nasıl bakması, neyi görmesi gerektiğini anlama ve onun hakkında düşünme çabasıdır. Görsel analiz ile oluşan değer yargıları bireyin çevresine karşı ilgi duymasına, onu daha duyarlı bir biçimde gözlemlemesine ve çevresini yargılamasına olanak sağlamaktadır. Görsel analiz, his ve hayal gücünü harekete geçirerek amaca uygun yorumlama becerisini de kazandırmaktadır. Gözlemlerin ve fikirlerin sözcükler yerine çizimle not alınmasına yardımcı olmaktadır. Çizimle not almanın potansiyeli, kayıt yapmanın ötesindedir. Çünkü görselleştirilen bilgi, algılama gücüne bağlı olarak kaydedilir. Algılama gücü de, gözlem yapabilme kadar düşünme yeteneği ile gelişmektedir. Not alma alışkanlığı kazanmak için, görsel analiz yaparken bazı temel becerilere sahip olmak gerekmektedir.
Bunlar,
* Algılama
* Ayrıntıyı fark etme / soyutlama
* Hayal gücünün geliştirilmesi becerileridir.
Gözlem yapma; herhangi bir şeyi çizmek için önce ona bakılması gerekmektedir. Bir çok insanın çizerken karşılaştığı güçlük, dikkatlice bakmak için zamanı yeterince değerlendirememesinden kaynaklanmaktadır. Eğitilmiş bir göze sahip olmak, görme duyarlılığı geliştirmek için sık sık çevreyi analiz eden çizimler yapmak gerekmektedir. Böylece görsel hafızanın zengin bir koleksiyonuna sahip olunur. Hafızanın zenginliği iyi gelişmiş ve etkin bir görsel algılamaya dayanmaktadır.
Gözleme dayalı tasarımda ilerlemek için hayal gücünün geliştirilmesi gerekmektedir. Çünkü yaratıcı bir tasarımcı için en önemli araç, hayal gücünün gelişmesine katkıda bulunan görsel hafızadır. Birey, görsel hafızanın zengin bir koleksiyonuna sahip olmalıdır. Hafızanın zenginliği iyi gelişmiş ve etkin bir görsel algılamaya dayanmaktadır. Görsel imaj toplamanın ve algılamayı bilinçli hale getirmenin en kolay yolu görsel not tutmadır.
Tasarım evrimleşirken arabalar da nasibini alıyor. Araba konusunda bilginiz olmasa bile klasik araba fuarı gezmek, araba tasarımlarındaki değişim konusunda düşündürüyor.
Klasik arabaları karizma sahibi yapan birçok özellikten bahsedilebilir. Sanki ortak karizmatik özellik, gövde boyunca görülen net çizgi gibi. Bir incelik hissi veriyor. Yöneliş tanımlıyor. Öte yandan günümüzde arabaların teknolojik gelişimleri memnun etse de biçimleri nedense karizmatik gelmiyor. Gövdeler giderek şişiyor, çizgisellikten ziyade yuvarlak hatlar görülüyor. Bu, fütüristik yani geçmişten tamamen farklı ve geleceğe yönelik tasarımlarda daha net görülüyor.
Yuvarlak klasik araba modellerinde bile çizgiler gözden kaçmıyor.
Görelim bakalım; zaman, arabaları daha ne kadar şişirecek!
Mimarlar Odası, mimarlığın bütününde olduğu gibi kültürel mirasın korunması konusunda da etkinlikler düzenlemektedir. Bu etkinliklerden Mimari Koruma Proje ve Uygulamaları Sempozyumları 2010 yılından beri ulusal ölçekte önemli katkılar sunmaktadır. Sempozyum kapsamında, mirasımızı oluşturan yapı ve yapı gruplarının bilimsel ölçütler gözetilerek onarılması ve günlük yaşamımıza katılması süreçleri değerlendirmektedir.
Konuşmacılar, kültür varlıklarının korunması ve kullanımına yönelik proje ve uygulama yapan mimarlardan oluşmaktadır. Deneyimlerini paylaşmaları, bilimsel tartışmalara olanak sağlamakta ve gelecek projelere ışık tutmaktadır.
2023 yılı sempozyumu Prof. Dr. Doğan Kuban anısına düzenlenmiştir. Kuban; mimarlık tarihi, koruma kuramı vb konularda çalışmalarda bulunmuş, kıymetli eserler ve öğrenciler bırakmıştır.
2) Çizgi: Düz yada kıvrımlı, sürekli yada kesik, grenli yada keskin özelliklere sahip olabilir. Çizgiler karakterine yada konumuna bağlı olarak bazı mesajlar iletebilir. Düşey çizgi: saygınlık. Yatay çizgi: durgunluk. Kıvrımlı çizgi: zafer. Diyalog çizgi: canlılık vb.
3) Renk: İzleyicide bir çok duygu uyandırabilir. Sıcak renkler uyarıcı, soğuk renkler ise dinlendirici etkiye sahiptir.
4) Ton: Bir rengin açıklık koyuluk derecesidir. Beyaz ve siyah ilavesiyle renklerin ton değerleri değiştirilerek, o rengin tonları elde edilir.
5) Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa orada bir dokunun varlığından söz edilebilir.
6) Biçim: Birçok çizginin bir arada bulunuşu, tek bir çizgi içerisindeki dönüş ve kıvrımlar ile değişik tonların oluşturduğu yüzeyler, bir tasarımda biçimi oluşturan unsurlardır.
7) Ölçü: Tasarım daima değişik ve belirli ölçülere sahip görsel unsurların bir araya gelmesiyle oluşur.
8) Yön: Bir tasarım üzerindeki çizgiler ve noktalar, değişik noktalara yönelerek bir hareket oluştururlar. Tasarımcı, vereceği etki doğrultusunda bu hareketi yönlendirir.
Gaziantep, Türkiye
Havara Kitap, Kahve ve Yemek Evi, sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm kavramlarını hem tasarımına hem de menüsüne taşıyan Gaziantep Panorama Müze avlusunda açılmış yeni bir mekan.
Şişe kapaklarının bir araya getirilip boyanması ile oluşturulmuş mozaik yüzey
Atıl kalmış ahşap makaralar değerlendirilerek hazırlanan masalar
Cam şişelerden oluşan duvar
Bütünlük/Kompozisyon
Kavramsal ve görsel ögelerin, belirli bir düzen içinde bir araya gelmeleri kompozisyonu oluşturur. Kompozisyonda en önemli ilke, her şeyin bütüne ait ve uygun olması, hiç bir ögenin birbirine yabancı ve uyumsuz olmamasıdır. Yani bütünlük ve bütünlük içinde çeşitliliktir.
Görsel eğitim sonucu gelişen birey çalışmalarını iyi bir kompozisyonla ifadelendirir.
Kompozisyon, ögelerin bir sistem içinde, ilkeler bağlamında bir araya getirilmesidir; ancak bir üslubun karakterini de yansıtır, bir bütündür. Üslubun karakteristiği bir dil ile yansıtılabilmektedir. Böyle bir dilin sözcüklerini tasarım ilkelerine uyan öğeler oluşturur.
Vurgulama/Zıtlık
Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmaktadır. Kontrast-karşıtlık kavramını geniş kapsamları ile ele aldığımızda ise evrende her şeyin karşıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu görürüz. Bu sosyal yapıda da biçimsel yapıda da böyledir ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur. Sanat açısından değerli görülen her yapıtta kuşkusuz çok iyi çözümlenmiş kontrast bir denge vardır. Bir şeyin değerlendirilmesinde karşıtlıklar daima ön plandadır. Zıtlıkta denge kurulması bir çok şeyi çözümleyecektir. Çünkü görsel anlamda en önemli belirleyici özellik zıtlık kavramındadır. Bu karşıtlığın boyutu bireye göre değişir. Bazılarında şiddetli, bazılarında yumuşak olabilir.
Ölçü zıtlığı, aralık zıtlığı, renk zıtlığı, doku zıtlığı, biçim/üslup zıtlıkları ilgi topladığı ve canlılık yarattığı için önemlidir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Uzun - kısa, kalın - ince, dar - geniş, yuvarlak - köşeli, sert - yumuşak, mat - parlak, kuru - ıslak, hafif - ağır, siyah - beyaz vs.
Zıtlık konusundaki uygulamalarda; resim ve fotoğraflardan yararlanılarak anlam bağlamında zıtlık yaratacak bir yapıt üretilebilir. Anlam yanında biçimsel bağlamda zıtlık kavramında yararlanılarak çalışma yapılabilir. Zıt malzemeler birlikte kullanılarak çalışılabilir vs. Zıtlık kavramından örnekler; Degas, Matisse, G. Balla, L.W.ing-tong ( fotoğraf ), D. Lange ( fotoğraf )
Denge
Denge değişik ölçüler arasında aranmalıdır. Resimde dengeyi dikey ve yatay çizgiler kurar. Denge salt çizgilerle değil, açık - koyu zıtlığıyla da verilebilir. Başarılı bir düzenlemede kullanılan ögeler birbirleriyle karşılaştırıldıklarından genelde bir denge hissedilmiştir. Bu denge; biçim, yön, ölçü, aralık, doku, renk ile sağlanabilir. Görsel ağırlıkları olan ögelerin eşit dağılımının bir türü olan denge, tasarım ilkelerinden biridir. Denge zıtlıkla koşulludur adeta. Yeryüzündeki her şey zıtlıklar dengesine dayalıdır. İnsanın yaşamı ve kendisi dengeye dayalıdır. Dengesizlik her şeyi altüst edebilir. Çünkü dengesizlik bozukluk, yanlışlık demektir. Görsel uyarıcılık dengedeki doğruluk ya da rahatsız edicilik sonucu oluşur. Gerek görsel gerek devinimsel gerekse sessel anlatımda dengenin sağlamlığı söz konusudur. Denge; formda, renkte, harekette, açık-koyuda kendini gösterir. İki boyutlu düzenlemeye ait dengede daima ifadeyi sağ ve sol olarak ya da alt ve üst olarak iki bölüme ayıran düşey ve yatay eksen aranır. Denge simetrik ( bakışık ) ve asimetrik denge ( bakışımsız ) olarak ikiye ayrılır.
Simetrik denge, bir eksene göre ögelerin aynı durumda tekrar etmesiyle oluşur. İnsan vücudunun doğal olarak simetrik dengeye sahip olması sanat gücünü - bilinç altında - o yönde etkilemiştir. Kesin kararlı oturmuş bir kompozisyonu oluşturur. Ancak fazla ilgi uyandırmaz.
Asimetrik denge, eşit yada eşit olmayan görsel ağırlıktaki ve çekicilikteki ögelerin düzenlenmesiyle oluşturulur. İlgi çekici olması yönünden kompozisyon daha başarılı olur. Anlatımı oluşturan elemanların, benzerlik, zıtlık, üslup, uygunluk ilişkileriyle renk, biçim, hareket, açık-koyu ile oluşan denge, asimetrik dengeyi oluşturur.
Denge konusuna örnekler; Raphael, Degas, Matisse, M. Ernst, R. Magritte, E. Weston ( fotoğraf )
Devamlılık/Ritim
Ritim, bir sanat yapıtıyla aramızda psiko-fizyolojik anlaşma yaratmak için yinelenen devinimler düzenidir. Bir sanat yapıtında hareketler önce duyuları sonra bünyemizi etkiler ve insan tümüyle bu hareketlere katılır. Yapıttaki devinimlerin izleyicideki bu yinelenmesi statiktir. Bunun için gözle görülmezler. Ama hareket düzeni bizi fazla duygulandırırsa irkilme, yüzünün buruşması yada yüz ve bedenin gevşemesi görülür. Psiko-fizyolojik anlaşma ancak hakim devinimlerle, kontrast devinimlerin düzeniyle sağlanabilir. Rahat, uyumlu bir düzen yaratabilmek için hakim devinimlerle karşıt devinimler arasında dikkati çekecek kadar bir farkın gözetilmesi gerekir. Bunları uygulama oranları sanatçıdan sanatçıya ve sanatçıların vermek istediği havaya göre değişir. Kontrast devinimlerle hakim devinimlerin oranı farklı olmalıdır.
Ritmin yapıtlarda dayandığı temel, harekettir. Yapıtlarda ışık, gölge, yarı gölge değişimleri devinimi oluştururlar. Çizgi ve yüzeylerde yapılan yön değişikliği tasarıma hareket kazandırır. Genel olarak yatay ve dik çizgiler durgunluk, eğik ve kavisli çizgilerde hareket yaratır.
Devinim ikiye ayrılır.
1 - Doğal devinim ( Örn: Yontunun kendi hareketi )
2 - Plastik devinim ( Kitlelerin üç boyutlu bir düzeyde yarattığı ışık - gölge kontrastlarından doğar.)
Koyu - açık - orta valörlerin yarattığı yön kontrastı, rengin yön kontrastı, yatay, dikey parçalar, zıt kontrastlar devinimi oluşturur. Ritim, çeşitli yönlerde, çeşitli büyüklükte yinelenen dominant devinimlerin birbirleriyle kontrast uyumudur. Bir yapıtta çoğunlukta olan devinimlere ''dominant devinimler'' denir. Bu devinimler birbirinin benzeri ya da aynı karakterdedirler. Kontrast devinimler bunlardan tüm ayrı yapıdadır. Doğada da ritim vardır.
Mimari ve heykel gibi üç boyutlu sanatlarda kitlelerin üç boyut üzerindeki yön kontrastları ve bunlarla ilgili üç boyut üzerindeki ışık, gölge, yarı gölge kontrastlarından doğar. Mimaride dolu kısımlarla (duvarlar v.b.) boş kısımlar (pencereler, kapılar v.b.) ve madde değişiklikleriyle sağlanmış koyu-açık düzeyler devinimi oluştururlar.
Heykelde, hacim öğelerinin, ışık-gölge ilişkileriyle, çevre boşluğuna rastlayan doğanın hareket öğesi olarak düşünülmesi gerekmektedir. Resimde de devinim yine ''yön kontrastı'' temeline dayanır. Koyu-açık-orta tonların yarattığı yön kontrastı devinim sağlar. Renk kontrastı ile de devinim sağlanır. Yatay ve dikey biçimlerde devinimi oluşturan unsurlardır. (Ton kontrastı, renk kontrastı, iç hareket, biçim kontrastı)
Sonuç olarak ritim; renk, açık - koyu, ögelerin birbiriyle ilişkileri, dolu - boş kısımlar ve bunların çevre ilişkileri, hakim ve kontrast elemanlar, gölge - yarı gölge - açık durumlar, devinimlerin yükselme - alçalma hızlarının üzerimizdeki etkileridir.
Resimde kompozisyonu oluşturan diğer araçlara gelince; bir biçim kendi içinde parçalandığı gibi değişik biçimde de parçalanabilir. Ne kadar çok parça varsa her parça diğerini yardıma çağırır. Parçalamak demek bir biçimde olan ağır görevi yan parçalara ayırmak demektir. Sıralama ise; ritmik bir şekilde olmalıdır. Aynı biçimler sıralandığı gibi ayrı biçimler de sıralanabilir. Toplamada birbirine benzeyen ya da benzemeyen biçimlerin bir arada toplanması söz konusudur. Tabakalaşma resme derinlik kazandırır. Renkler ve biçimler tabakalaşmayı sağlar. (Uzaktaki biçimlerin açık, yakın renklerin koyu olması gibi) Titreşim; biçimlerin ve renklerin titreşmesidir. Merkezileştirme (Empresyonizm); Rönesans kompozisyonun özelliğidir. Refakat etme; aynı biçim ve renklerin küçüklüğü ve büyüklüğü ayrı biçimlerde olabilir. Ana devinime bir yan devinim refakat edebilir. Renk de olabilir. Serpilme - dağılma; aynı ve ayrı biçimlerin ayrı ya da aynı şekilde dağılışıdır. Dağılış içten dışa olduğu gibi dıştan içe de olabilir.
Ana ve yan devinimler, döndürme ve devinimleştirme, büyütme ve küçültme, ters görüntü, parmaklık, sayıların oranları, transfer, simetri vs. gibi vasıtalarda resimde kompozisyonu oluştururlar.
Örnekler; Ucello, F. Hals, Turner, İngres, U. Boccioni, Degas, Picasso, H. d. Toulouse-Lautrec, G. Braque, F. Legér, G. Balla, H. P. Horst ( fotoğraf )
Orantı/Hiyerarşi
Bir kompozisyonda kullanılan ögelerden birinin ya da bir grubun diğer ögelere göre ölçü, değer, renk, doku bakımından üstünlük sağlamasıdır. Her türlü hiyerarşi zıtlıkla sağlanır. Tasarımın esas düşmanı yeknesaklıktır. Gözlemcinin bir tasarıma ilgi uyandırabilmesi için hayal gücünü kurcalaması gerekir. Amaç dikkat çekmek ve bakan bireyde haz uyandıran bir düzenleme sağlamaktır. Bu bir kompozisyonda odak noktasının oluşturulmasını sağlamakla gerçekleştirilir. Son derece saf, soyut düzenlemelerde bile odak noktası bakan bireyin dikkatini çekecek; görsel heyecan uyandıracaktır.
Birden fazla odak noktası, bir öge diğerinden ayrılırsa oluşur diyebiliriz.
* Ögelerin çoğu düşey olduğunda yatay formların bir kaçı düzeni keserse odak noktası oluşur.
* Ögelerin çoğu yaklaşık aynı ölçüde ve biri oldukça büyük ise bu öge görsel olarak önem kazanır.
* Ayırım yardımıyla odak noktasının oluşturulması; bu oluşum zıtlıkla, şiddet oluşturma diye de tanımlanabilir.
* Yerleştirme yardımıyla
* Beklenmeyen, ilginç ögeler dikkat çekerler.
* Ölçü büyüklüğü
- Renk yoğunluğu
- Doku yoğunluğu
Her yapıt bir dominant noktaya sahiptir genellikle.
Örnekler; Rembrandt, K. Kumaki ( fotoğraf ),
Pertev Mehmet Paşa Cami, Yeni Cuma Cami olarak da bilinmektedir. Evliya Çelebi ise seyahatnamesinde Mahkeme Cami olarak bahsetmiştir. (Reyhan Şahin Allahverdi) Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Karabaş mahallesinde bulunmaktadır.
16. yüzyıl Osmanlı camisidir. Mimarı Mimar Sinan'dır. Sultan Süleyman ve II. Selim döneminde vezir olarak görev yapan Pertev Mehmet Paşa yaptırmıştır. (Abdülkadir Erdoğan)
2022 (Sinan Doğan Arşivi)
Pertev Mehmet Paşa ve Vakıfları
Herzegovina'da doğmuş olan Hersekli Pertev Paşa, İskender Çelebi'nin bir esiri olarak Osmanlı hizmetine girmiştir. 1547/53 yılları arasında yeniçeri ağası, 1555 yılında rumeli beylerbeyi ve 1565 yılından itibaren de vezir olmuştur. Hicrî 980 senesinde (1572) ölmüştür. (Ernst Egli)
İstanbul, İzmit, Malkara ve Gelibolu’da mülkleri bulunan Paşa, Vefa’da bir saray ve kervansaray, Uzunçarşı’da bir han, İstanbul surları önünde bulunan Eyüp’te türbesini yaptırmıştır. (Hamza Gündoğdu, Rumeysa Işık) Ölümden az evvel de İzmit‘te külliyeye niyet etmiştir. Kethüda Sinan Ağa'yı vakfın idareci ve mütevellisi ve Mimar Sinan’ı da mimarı olarak görevlendirmiştir. Paşa'nın ölümünden hemen sonra temel taşı konmuş ve 1579 yılında tamamlanmıştır. (Abdülkadir Erdoğan)
Caminin Konumu
Cami; Tarihi Bağdat yolu üzerinde İzmit Limanı kıyısında bulunan menzil külliyesinin parçasıdır. (Ali Saim Ülgen)
Zamanında limana giren gemilerin gözüne ilişen ilk yapı iken günümüzde denizin çokça doldurulması sebebi ile
karada kalmıştır.
1922 (oldcity.com)
2023 (Kültür Envanteri)
Cami, şadırvan, tuvalet, çeşme günümüze ulaşmıştır. Sıbyan Mektebi tamamen değişerek yerindedir (Ali Saim Ülgen). Hamam kalıntı şeklindedir ve etrafı park olarak korunmuştur. Kervansaray ve imaret yitirilmiştir. Caminin arka avlusunda hazire mevcuttur.
Vaziyet Planı (Ali Sami Ülgen Arşivi)
1-Cami
2-Şadırvan
3-Tuvalet
4-Çeşme
5-Kervansaray
6-İmaret
7-Hamam
8-Sıbyan Mektebi
Koruma Çalışmaları
Mimari Özellikleri
Cami; kareye yakın harim, tek kubbe, tek minare, çift son cemaat yerine sahiptir. Kuzeybatı cephesinde harime taşan iki istinat ayağıyla giriş hacmi ve üst kotta eyvanlı mahfiller oluştuğu görülmektedir. Mahfillere çıkış giriş kapısının sağındaki kapıdandır. Kubbenin oturduğu, dıştan dayatma kemerli sekizgen kasnak, köşelerde yarım kubbe ve tromplara oturmaktadır. Kubbe etrafında demir parmaklıklı bir gezinti alanı vardır. Yanlara taşan son cemaat revağı ve onu çevreleyen bir dış revak mevcuttur.
Cami harimine giriş, geometrik kompozisyonlu çift kanatlı ahşap bir kapıdandır. Mekan beden duvarlarındaki üç sıra pencere ve kubbe kasnağındaki yirmi dört pencere ile aydınlatılmaktadır. Alt pencereler; mermer söveli, ahşap kapaklı ve dışarıdan demir şebekelidir. Üzerlerinde hafif sivri kemerli, yarım daire şeklinde yapılmış, alınlık kısmında alçı petek şebekeli pencereler bulunmaktadır. Orta sıra pencereler de sivri kemerli ve alçı petek şebekelidir. Kıble yönünde renkli camlar görülür. Üst pencereler trompların arasındaki kemer içine alınmış, sivri kemerli ve alçı petek şebekelidir. Kubbe kasnağında ise yuvarlak kemerli, alçı petek şebekeli pencereler görülmektedir. Ayrıca mihrap üzerinde dairesel bir pencere vardır.
Caminin minberi, mihrabı ve vaaz kürsüsü özenli işçilik ile mermerden yapılmıştır. Mihrap dışarı biraz çıkan beş köşeli bir niş halindedir ve üzeri dokuz sıra mukarnas diziyle kaplanmıştır. Ayrıca son cemaat yerinde de iki küçük mihrap vardır.
Minberin merdiven korkuluklarında ve üçgen alınlığında geometrik kompozisyonlar görülmektedir. Merdivenin ve kürsünün altında kemerler bulunmaktadır.
Sıvasız caminin çepeçevre hat yazısı ve bölgesel kalem işleri dikkat çekmektedir. Dönemi düşünüldüğünde çinisiz olması tam anlaşılamamıştır ve türbesinde de aynı muamma vardır (Abdülkadir Erdoğan).
Yapım Sistemi ve Malzemesi
Kagir yapım sistemi ile inşa edilen camide öncelikle metal gergi elemanları dikkat çekmektedir. Bunlar dört kotta görülmektedir. Giriş kısmında revaklarda, mahfil kotunda sadece eyvanlı bölümlerde, tromp kotunda yarım kubbeler ile duvar hattında gözle görülmeyen birleşimlerinde ve kubbe kotunda kedi yolu hattında bulunmaktadır. Mimari gereklilik olarak taş bloklar arasında zıvanalar olmalıdır. Sütunlarda ayrıca bronz bilezik de görülür.
Yapı için kullanılan taşlar Kandıra kireçtaşı ve İzmit od taşıdır (Bahadır Bozdağ). Bu bilgiler restorasyon projesi sırasında alınan karot örnekleri ve Osmanlı arşivinde bulunan malzeme sipariş emrinden edinilmiştir. Kubbe ise tuğladır.
İç revak, köşelerde dikdörtgen kesme taş ayaklara ve 4 mermer sütuna oturan, ortada üç kubbe ve yanlarında birer aynalı tonozla örtülmüştür. Dış revak ise köşelerde “L” biçimli ayaklar ve 16 sütun tarafından taşınan ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Sütun araları kemerle geçilmektedir. Sütun başlığında gergi hattında kuşaklama, mermer gövdede üst ve altta bronz bilezik görülmektedir. İç revakta mukarnaslı, dış revakta baklavalı sütun başlıkları mevcuttur. Mimari gereklilik olarak zıvanalar ve diğer birleşim malzemeleri kullanıldığı bilinmektedir.
Dikkatli bakıldığında görülebilecek bir başka detay, kubbe ve tromplarda yapım sistemi ile ilgili ipucu vermektedir. Tuğla kubbede akustik performansı arttırmak amacıyla konulmuş rezonatör künk veya testinin (sebu) iç mekana doğru açık ağızları görülmektedir. Aynı ağızlar tromplarda da 3er adet olarak mevcuttur.
2021’de tamamlanan restorasyon çalışması sırasında özgün kalemişlerine rastlanmış ve kubbe tamamen raspa edilmemiştir (Akın İnşaat). Ulaşılan kısmi raspa fotoğrafları ve Mimar Sinan’ın yakın dönem yaptığı örnek cami incelemelerinin sonucu olarak; Osmanlı dini mimarisinde akustik performansın önemli olduğu ve kagir üretim sürecine girdi olarak katkı koyduğu tespit edilmiştir. Yaklaşık 10 cm çapında bir künktür.
Cami temellerinin sistemi de 2014 yılında açılan iki araştırma kuyusu ile incelenmiştir. «Temel alt kotunun deniz seviyesi olduğu belirlenmiştir. Yapının temelinin ampatmanlı bir şekilde genişlediği ve kireçtaşı kesme bloklardan oluştuğu, en alt seviyede ise horasan harçlı bir moloz taş duvar bulunduğu görünmüştür.» (Bahadır Bozdağ)
«Sanat tarihi raporu sonucunda minarenin günümüzdeki (2014) halinin 18. yüzyılda barok üslupta yapıldığı anlaşılmıştır. Minare çekirdeğinde odtaşı ve küfeki taşı birlikte kullanılmıştır. Yine minare basamakları ve çekirdeğinde odtaşı ve küfeki taşının beraber düzensiz biçimde kullanılmış olması bunu desteklemektedir..» (Bahadır Bozdağ) Son restorasyonda statik sorunları olan minare, kaideye kadar sökülerek odtaşından kenetli şekilde yeniden yapılmıştır. (Akın İnşaat)
Strüktür Çözümlemesi
Kaynakça
Abdülkadir Erdoğan (1942), Pertev Paşa’nın Hayatı ve Eserleri, Vakıflar Dergisi, sayı 2, sayfa 234-241
Ali Saim Ülgen (1942), Pertev Mehmet Paşa'nın Eserleri Hakkında Mimari İzahat (1937 Seyahati Notları), Vakıflar Dergisi, sayı 2, sayfa 241-243
Ali Saim Ülgen (1938), Pertev Mehmet Paşa Cami Çizimleri, Türk Tarih Kurumu
İhsan Gürkem, Pertev Mehmet Paşa Cami ve Türbesinin Fotoğrafları, Vakıflar U. M. Fotoğraf Arşivi, Vakıflar Dergisi, sayı 2
Ernst Egli (1954), Üçüncü Kısım: Mi‘mâr Sinân'ın Eserleri, Transkripsiyon: Elif Yılmaz Şentürk, Son Okuma: Gül Cephanecigil
Natalie Ülker Sönmez (2010), Mimar Sinan Yapısı Menzil Külliyelerinden; İzmit Pertev Paşa Külliyesi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi
Hamza Gündoğdu, Rumeysa Işık (2011 sonrası), İzmit Pertev Paşa Külliyesi’nin Klasik Osmanlı Mimarisindeki Yeri ve Önemi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Bahadır Bozdağ (2014), Pertev Mehmet Paşa Camii Restorasyon Projesi, Kagir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri VI, İBB KUDEB
Muammer Yaman, Özlem Sağıroğlu (2020), Osmanlı Dini Mimarisinde Akustik Performansın Geleneksel Yapım Teknikleri Çerçevesinde İncelenmesi
Mutbul Kayılı, Sinan Eserlerinde Akustik, Sayfa: 286-273
Serhan Tuncer (2014) Mimar Sinan Camilerinde Kubbenin Akustik Açıdan Belgelenmesi: Kadırga Sokollu Mehmet Paşa Camii Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi
Nil Orbeyi (2016), Çift Revaklı Sinan Camilerinde Modüler Sistem, METU JFA
Emre Kishalı, Neslihan Türkmenoğlu Bayraktar, Mehmet Şener (2019), Kocaeli Tarihi Cami Örnekleri Üzerinden Planlı Koruma Kapsamında Hasarsız Test Uygulamaları, METU JFA
Reyhan Şahin Allahverdi (2019), İzmit Pertev Paşa Külliyesi Vakfı ve Külliyenin Geçirdiği Tamiratlar, Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu V, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi,
Zeynep Ahunbay, Karamürsel’in Od Taşı ve Tarihi Yapılarda Kullanımı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Erkan Bozkurtoğlu , Ertan Mert (2012), Kandıra Taşının Dayanım-suda Dağılmaya Karşı Duraylılık İlişkisi, Kocaeli-Türkiye, Uygulamalı Yer Bilimleri, Sayı: 1-2, Sayfa: 30-50
Akın İnşaat, 2017-2021 Restorasyon Uygulaması Görüşmesi
Kültür Envanteri Haritası (2023)
https://www.oldcite.com/index.php?/tags/95-pertev_pasa_camii (Erişim Tarihi 12/05/2023)
Sinan Doğan Arşivi (2012-2022) https://www.flickr.com/photos/sinandogan/52259163001/in/photostream/
https://www.ozgurkocaeli.com.tr/foto/7011775/yeni-cuma-camii-aslina-dondu
https://www.ntv.com.tr/galeri/sanat/pertev-mehmet-pasa-camiinin-restorasyonunda-sona-gelindi




















































