Klasik Dönem
Sunaklar (Altar)
Sunak ya da altar, adak adanan ve kurban kesilen dini yapı. Özellikle antik dinlerde yaygın olan Sunaklar, Musevilik ve Hristiyanlıkta da önemli bir yere sahiptir. Sunaklar, mimari açıdan da önemli yapılardır. Antik dinlerden kalan sunak yıkıntıları, dinlerin ayinsel özelliklerini ve ibadet geleneğini öğrenmek açısından çeşitli ipuçları taşır. wikipedia
Boğa en kıymetli adaktır.
Pergamon Zeus Sunağı ( En belirgin olanlardan)
Priene Athena Tapınağı Altarı
devam edecek...
Fikrin hangi dalgalardan zıplayıp aktığını görmek, şimdiye geliş yolunu izlemek bağlantıları kuruyor. Süreç akıp gidiyor göz önünde. Akarken bazı simge görseller bırakıyor zihinde. Fikir o görsellerle tanıtıyor kendini.
Klasik Dönem
Tapınaklar
Antik Yunan tapınağının prototipi erken tunç çağında ortaya çıktığı kabul edilen dikdörtgen ya da kare biçimli bir iç mekan ile bir ön dehlizden oluşan megarondur. Halk içine girip ibadet etmiyordu, girmeleri kesinlikle yasaktı, sadece din adamları girebiliyordu, halk sunaklara gelip adaklarını sunuyordu.
Tapınak Tipleri
Henostyle in Antis: Ante duvarları arasında tek sütun bulunan tapınak tipidir. Arkaik dönemde çok seyrek rastlanır.
Themple in Antis: Megaron planlı, önce cephedeki anteler arasında sütun bulunan tapınak tipi. Genellikle küçük boyutlu tapınaklarda uygulanmıştır.
Prostyle: Tapınağın ön cephesinde sütun dizisi bulunan plan tipidir, antenlerin ön kısmında da sütun bulunmaktadır. Bu plan tipinde anteler kısadır.
Amphiprostyle: Tapınağın ön ve arka cephelerinde sütun dizisi bulunan plan tipidir.
Peripteral: Tapınağın çevresinin tamamen tek sıra sütun dizisi ile çevrilendiği plan tipidir. Sütun ile yan duvarlar arasındaki uzaklık iki sütunun arasındaki mesafeye eşittir. En çok kullanılan plan tipidir.
Dipteral: Tapınağın çevresinin iki sıra sütunla çevrilendiği plan tipidir. Sütun dizisi ile yan duvarlar arasındaki uzaklık iki sütun aralığının iki katına eşittir.
Pseudodipteral: Plan tipindeki çift sıra sütun dizisinden içteki sıranın kaldırılıp yerinin boş bırakılması ile dipteros görünümü verilen plan tipidir. Genellikle Helenistik dönemde Anadolu'da görülür.
Tapınak Bölümleri
Peristasis: Tapınağı çevreleyen sütun dizisi ne denir.
Pteroma: Peristasis ve cella duvarı arasındaki alan.
Ante: Tapınağın yan duvarlarının ileri doğru uzayarak pilastr yapan ucudur. Pilastr bir yandan duvara bitişik dikdörtgen biçimli taşıyıcı sütundur.
Pronaos: Naos önünde ante duvarları arasında kalan giriş bölümüdür. Roma tapınaklarında yoktur.
Naos: İbadet amacıyla kullanılan orta bölümdür.
Aditon: Naosun içinde kutsal heykelinin bulunduğu en kutsal bölüm.
Opistodomos: Naosun arka kısımda bulunan bölümdür, erken iyon tapınaklarında yoktur.
Krepis: Tapınağın oturduğu merdivenli kısım.
Stilobat: Tapınağın oturduğu merdivenli kısmın en üst platformu.
Krepis: Tapınağın oturduğu merdivenli kısım.
Stilobat: Tapınağın oturduğu merdivenli kısmın en üst platformu.
Bazı Terimler
Karyetit: Kadın figürlü sütun. Önemli örneği Erection tapınağındadır.
Temenos: Duvarlarla çevrelenmiş kutsal alan.
Enthasis: Optik düzen. Perpektiften kaynaklanacak orantısızları gidermek için kullanılan düzen. Örneğin sütunlar orta kısımda şişer veya dik çizgiler bitimde yaya döner. Çok büyük tapınaklar ovalimsidir. Tapınak içine halk girmediği için dışarıdan seyir esnasında büyüklük ve yapısal hileler oldukça önemlidir.
Klasik Dönem
Antik Kent (Polis) ;Antik Yunan'da her kent bağımsız hareket ediyordu. Her birinin kendi ordusu, meclisi vb. vardı.
Kenti oluşturan bölgeler; Akropolis, Agora, Konut alanları, Nekropolis
Akropolis, Akro (yukarıdaki) + Polis (kent) sözcüklerinden oluşur. Akropoller çoğunlukla kente hakim bir tepede, surla çevrili bir alandır. (Ayrıca kenti çevreleyen bir dış sur da vardır.) Ancak topografya el vermezse düzlük bir alanda da surla çevrilen bir bölge kentin akropolü olabilir. Birçok kentin akropolü erken dönem korunaklı kalelerinin ileriki dönemlerde yönetsel ve dini işlevler yüklenmesi ile çevrilmiştir. Çoğunlukla kutsal yapılar, tanrı- tanrıçaları adanmış tapınaklar, sunaklar, heykeller vb. bulunur. Kentin koruyucu Tanrı veya Tanrıçasının tapınağı da akropolde bulunur. Ancak dini yapılar sadece akropolde bulunmaz, kent içinde de birçok dini yapı bulunur. Çünkü akropol dini ağırlıklı olsa da bazılarını da yöneticinin konutu, arsenal (silah deposu) gibi yönetsel-askeri yapılar da bulunabilir. (Örneğin Pergamon Akropolisinde hazine deposu ve arsenal bulunur. Helenistik dönemdir.) Giriş kapısına Propilion denir.
Atina Akropolisi
Agora; kentin günlük hayatının geçtiği alandır. Sosyal ve ticari etkinliklerin çoğu bu alanda gerçekleşir. Bir kentte birden çok Agora bulunabilir. Kimi zaman agoralar kümelenen işlev yoğunluğuna göre ticari Agora ve yönetsel Agora ya da devlet agorası olarak ikiye ayrılır. Iklimin uygunluğu nedeniyle Antik Yunan agoraları büyük oranda açık mekanlar ve onların etrafındaki, yakınındaki kamusal yapılardan oluşur. Agoralar genellikle kentin merkezinde yakın yerlerde ve liman yakınlarına kurulur, (Deniz ticareti önemlidir.) kent kapılarından gelen ana yollar çoğu zaman bu mekanda buluşur.
Ticari yapılar olarak stoalar
Yönetsel yapılar olarak bouleuteuron, prytaneion
Eğitsel yapılar olarak gymnasion
Kültürel yapılar olarak kütüphane, oditoryum
Dini yapılar olarak tapınaklar, sunaklar
Çeşmeler, heykeller
Atina Agorası
Konut alanı; eski kentlerde genellikle kendiliğinden gelişen, organik planlı sokak dokusuna rastlanırken yeni kurulan veya yenilenen kentlerdeki gridal (hippodamik) planlı kurgulara rastlanır. Hippodamik planlı kentlerde birbiriyle dik olarak kesişen ana ve ara yollar kare veya dikdörtgen yapı adaları ortaya çıkarır. Dört tarafı sokaklarla çevrili bu yapı adalarına İnsula denir. Genellikle her insulada birçok konut yan yana yer alır ancak varlıklı kişilerin konutları bazen bütün insulayı kaplayabilir.
Milet kenti hippodamik planı
Nekropolis; Nekro(ölü) + Polis(kent) sözcüklerinden oluşur. Çeşitli bölgelerdeki farklı ölü gömme geleneklerine göre oluşturulan mezarların yer aldığı necropolisler genellikle kent surlarının dışında yer alır.
Mezar çeşitleri; tümülüs, kaya mezarları, lahitler, mezar anıtları. Tümülüs erken zamanlarda yapılmıştır. Kaya mezarları Anadolu'da Antalya'da görülebilir, statüye göre gösterişliliği değişir. Lahit kayalardan oyularak oluşturulmuş sandıktır. Mezar anıtlar yapı ölçeğindedir, En önemlisi Kral Mousolos adınadır.
Bu dönemde taş en önemli yapı malzemesidir. Taş mimarisi gelişmiştir. Geniş açıklıklar geçerken ya ahşap makas ya da metal kullanılır. Metal günümüz anlamında kiriş gibi kullanılmıyor, taşları birbirine kenetlemek için kullanılıyordu. Sıradan yapılarda daha mütevazi malzemeler(tuğla, kerpiç...) kullanılıyordu.
Düzenler; dor düzeni, iyon düzeni, korent düzeni, kompozit düzen. Dor düzeni, oranlarından dolayı daha oturaklı, ağır durur. Hantal bir şekilde yere oturmuş gibi görünür. Anakara ve İtalya taraflarında sıklıkla rastlanır. İyon düzeni, daha hafif ve yüksek görünür. Ege ve Anadolu'da sıklıkla rastlanır. Korent düzeni, iyon düzenine benzer. Geç dönemlerde kullanılmıştır. Sütun başlığı farklıdır. Akat yaprakları görülür. Kompozit düzen, sütun başlığı iyon ile korent düzen sütun başlığının karışımından yapılmıştır. Yine iyon düzenine benzer. Kompozit geç dönemde görülür.
dor düzeni
iyon düzeni
korent düzeni