ÇİZGİYİ GÖRMEK

Şubat 15, 2014

*Önemli bir duyu, görmek... Ağacı, kuşu, haritayı ve belki de en yakınımızdaki insanın çizgilerini görmek... Maddenin çizgiyle sınırlandırılışını, varlık felsefesinin görünmeyen bir çizgi üzerinde yürütüldüğünü görmek...

*Her şey çizilmiş. Çizilmişlik hali hakim hayatta. Tercih edilebilen seçenekler olsa da genelde seçimler üzerinden yürümez yaşam. Güzel yazı ile yazılmış bir yolda kesintisiz yürümekten ibaret her şey aslında. O zaman soru şu: Sen mi çizgiyi çizersin, çizi mi sana yol verir?

*Zamanda çizgisellik var. Bazen izohipsi andırır zaman çizgileri. Yükselişi ya da alçalışı gösterir. Bazense en doğal şekliyle aynada beliriverir. Akıp gider zaman, kaybeden akıntıya karşı kürek çeken insan. Ana fikir yürüdüğün çizgide dik yürüyebilmek.

*Çizgi, sanatın baş kahramanıdır. Sanat ise kendini bulma sporudur. Kadavra manevraları yapmak gerekir içe dönüşlerde. Bulmak ve damar damar çıkartıp beyaza akıtmak... Belki de iş kişisel haritayı çıkartmak.

* Mekanın çizgilerine ne demeli? On iki çizginin sınırlandırdığı yaşam alanları. Tavandaki dört çizgi düşünce ufku kadar. Zemini belirleyen dört çizgi atabildiğimiz adımlar kadar. Yükseklik belirten dört çizgi azmimiz kadar. Mekandan bunları çıkarmak, madde ve mana izdivacını sağlayabildiğin kadar.

BENZER İÇERİKLER

0 yorumlar