TARİHİ VE ÇAĞDAŞ YAPILARIN STRÜKTÜREL FARKLARI

Ağustos 18, 2020

Çağdaş yapı sistemlerini oluşturan taşıyıcı sistem elemanlarının kesit geometrisinin ve boyutlarının belirlenmesinde yapı mekaniğinin temel prensiplerinin ön gördüğü yük aktarma düzeninin önemli bir yeri vardır. Ancak bunu tarihi binaların taşıyıcı sistemi için söyleyemeyiz. 

Düzensiz plan şekline sahip ve büyük bir alana yayılan çağdaş betonarme ve çelik binalar dilatasyon sayesinde mimari plan değiştirmeden yapısal anlamda birbirinden davranış ve fiziksel olarak tamamen ayrı düzenli yapılar haline getirilebilir. Fakat aynı özelliklere sahip tarihi yapılar dilatasyon bırakılmadan yapısal anlamda bir bütün olarak inşa edilmiştir. Özellikle deprem sırasında kütle farkının büyük olduğu bölümlerde çatlak meydana gelir ve bu çatlaklar genellikle yapının sismik davranışını değiştirir. 

Çağdaş yapıların strüktürel malzemeleri süreklilik özelliği gösterir. Örneğin beton tamamıyla sürekli bir malzeme iken tarihi yapıların yığma taş veya tuğla örgü sistemleri ile oluşturulan taşıyıcı sistem elemanlarının malzemeleri süreklilik özelliği göstermez. Bu durum da çağdaş ve tarihi yapılarda mekanik olarak önemli bir farktır. 

Tarihi yapılarda zaman etkisi, yıllar boyunca meydana gelen çatlamalar, oturmalar çağdaş yapılara göre çokça farklılık gösterir. Bu sebeple tarihi yapılarda malzemelerin elastik özelliklerini tahmin etmek oldukça zordur. Bu faktör doğrusal elastik olmayan yöntemlerle hesap yapılmasının gereklerinden biridir.

Kaynak: ÜNAY, A.İ., "A Method For Evaluation of The Ultimate Safety of Historical Masonry Structures" Unpublished PhD. Thesis, Middle East Tecnical University, Department of Architecture, Ankara, June, 1997.


BENZER İÇERİKLER

0 yorumlar