Antik Yunan'da heykelsi mimari (kütle ve cephe plastiğinin etkileyiciliği) görülürken Antik Roma'da bununla birlikte iç mekan nitelik ve nicelik olarak önem kazanmıştır.
Yunanlılar katı kurallarla yapı elemanlarının kullanım yerleri ve soyut anlamlarını değiştirmezdi. Romalılarda esneklik vardı. Esas anlamın yanı sıra veya ondan bağımsız olarak farklı yerlerde, biçimlerde kullanım başlamıştır.
Yunan mühendisliği sınırlı eğrisel yapılar ve strüktürler sağlamıştır. Roma mühendisliğinde gelişmişler ve kullanımları yoğunlaşmıştır.
Konut
Büyük bir coğrafyaya yayıldığından farklı konut tipleri vardır. Nüfus artışı ile çok katlı yapılar ortaya çıkıyor. Genel olarak fakirler üst katlarda, zenginler ise zeminde oturuyordu. Üst katlar temiz su, ulaşım vb. sebebiyle daha değersiz görülüyordu.
Sokağa açılan dükkanlar, giriş avlusu vardır. Sokağa nadiren pencere açılır. Pencereler iç avluya bakar. İç mekanın devamı şeklinde duvar resimleri görülür.
Varlıklı ailelerin evi bir insulayı tek başına kaplıyordu. Ortada prestijli bir avlu sıkça görülür. Burada genelde bir havuz vardır.
Pompei, kül yığını nedeniyle sağlam kalmıştır. Yaşayan bir Roma kenti imiş gibi gezmek mümkün.
Antik Yunan konut tipolojisi için tıklayınız.
Su Kemeri
Roma kentleri nüfus bakımından çok büyüdüğünde temiz su ihtiyaçları artmıştır. Su kemerleri, kentle aynı veya daha üst kotta bulunan bir su kaynağından suyu taşımak için yapılmış yapılardır. Su köprüleri denebilir. Eğrisel strüktürle yani kemerlerle açıklık bölünmüştür. Mühendislik başarısıdır.
Antik Yunan su ihtiyaçları için yalnızca su kanalları kullanmıştır.
Zafer Takı
İmparator zaferden döndüğünde bu takın altından geçiyor ve halk çiçek atmak gibi etkinliklerle karşılıyordu.
İç mekanları yoktur. Tek ya da üç açıklıdır. Yazıtları vardır. Her cephede rölyeflerle bezenmiştir.
Antik Yunan kültüründe bu tipoloji yoktur.