*Önemli bir duyu, görmek... Ağacı, kuşu, haritayı ve belki de en yakınımızdaki insanın çizgilerini görmek... Maddenin çizgiyle sınırlandırılışını, varlık felsefesinin görünmeyen bir çizgi üzerinde yürütüldüğünü görmek...
*Her şey çizilmiş. Çizilmişlik hali hakim hayatta. Tercih edilebilen seçenekler olsa da genelde seçimler üzerinden yürümez yaşam. Güzel yazı ile yazılmış bir yolda kesintisiz yürümekten ibaret her şey aslında. O zaman soru şu: Sen mi çizgiyi çizersin, çizi mi sana yol verir?
*Zamanda çizgisellik var. Bazen izohipsi andırır zaman çizgileri. Yükselişi ya da alçalışı gösterir. Bazense en doğal şekliyle aynada beliriverir. Akıp gider zaman, kaybeden akıntıya karşı kürek çeken insan. Ana fikir yürüdüğün çizgide dik yürüyebilmek.
*Çizgi, sanatın baş kahramanıdır. Sanat ise kendini bulma sporudur. Kadavra manevraları yapmak gerekir içe dönüşlerde. Bulmak ve damar damar çıkartıp beyaza akıtmak... Belki de iş kişisel haritayı çıkartmak.
* Mekanın çizgilerine ne demeli? On iki çizginin sınırlandırdığı yaşam alanları. Tavandaki dört çizgi düşünce ufku kadar. Zemini belirleyen dört çizgi atabildiğimiz adımlar kadar. Yükseklik belirten dört çizgi azmimiz kadar. Mekandan bunları çıkarmak, madde ve mana izdivacını sağlayabildiğin kadar.
Yapım dersinde eldeki malzemeler: 4 küp-6 çubuk-4 plak... Ne artacak, ne de eksik kalacak. Taşıyıcılığı göz önünde bulundurarak bir maket çalışması... Gereksiz ve taşıyıcılığı olmayan bir yerde malzeme olmayacak. Örneğin; bir kübü dört çubuk ile taşımak yerine iki çubuğun yeterli olması gibi.
Ayrıca çalışmanın çizimleri de yapıldı.
Konu, oyun alanı.. Tabi konu bu olunca baş rol miniklerin..
Proje ön sunum ve çalışmaları devam ediyordu. Tasarıma artık ÖLÇÜ de girmişti. Bize çocuk ölçüleri ve eylemleri lazımdı veeee...
İlkokul öğrencileri çıkageldiler. Gelirken elleri boş değildi. Mimarlık okuluna gelebilecek en iyi oyuncakları da yanlarındaydı. Getirdikleri bu çubuksal, plaksal ve noktasal parçalarla kimileri hayallerindeki kuleyi, kimisi treni tasarlamaya başladı. Biz de onları SADECE izledik... Tabi ki hayır. Biz de katıldık oyunlarına ve en eğlenceli derslerden birini yaşamış olduk. Hatta onların ellerine çikolata ve meyve suları tutuşturarak tüm oyuncakları ele geçirdik :) Şaka bir yana biz de gayet misafirperverdik.
Bu güzel buluşma için hocalarımıza teşekkür ediyoruz.
Ortaya çıkan oyun alanları:
Ortaya çıkan oyun alanları:
Yürütücü
Problem, 2 boyutlu bir kompozisyona 3. boyutu kazandırmaktı. Bunun için verilen 3 eserden biri seçildi. En-boy-renk gibi elde olan özelliklere sadık kalınarak derinlik tasarlandı. Tasarlanan parçalar çerçeve içine misina ile sabitlenerek kompozisyon oluşturuldu.
Verilen kompozisyonlar:
Ian David Baker, Canal Composition 5 (2007)
Laszlo Moholy Nagy, Kompozicija Z VIII (1924)
Wassily Kandinsky, Counter Gravitation
Ian David Baker'ın Canal Composition 5 (2007) adlı eseri üzerinde çalışıldı.
Kompozisyonda var olan keskinlik 3.boyutta da devam ettirildi. Öndelik-arkadalık belirlendi. Açık mavi zemin rengi olarak kabul edildi. Diğer renkler ön plandaki nesneler olarak algılanarak derinlik verildi.