TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA SANAT

Eylül 08, 2021

PALEOLİTİK ÇAĞ (M.Ö 2.500.000-40.000)

Alt Paleolitik Dönem (M.Ö 2.500.000-200.000)

Alt Paleolitik, günümüzden yaklaşık 2.5 milyon yıl ilâ 200 bin yıl öncesini kapsayan dönemdir. Bu dönemde Homo habilis (ve Homo rudolfensis), Homo erectus (ve Homo ergaster) ve ilk insanlar yaşamışlardır.

Homo Habilis
Günümüzden 2.5 ilâ 1.5 milyon yıl öncesinde Güney ve Doğu Afrika’da yaşamış olan Homo genusunun ilk üyesi yani ilk insan türüdür. Homo habilisler taş aletler yapmışlardır ve bu nedenle ilk insan türü olarak kabul edilmektedirler. Homo habilis “becerikli insan” anlamına gelmektedir. İnsan elinden çıkan en eski taş aletler, diğer bir deyişle insan yaratıcılığının en eski ürünleri, yaklaşık olarak 2.5 milyon yıllıktır. Bu taş aletler Afrika kıtasındaki Tanzanya, Etiyopya, Zaire ve Malawi’de bulunmuştur. 
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA SANAT

Homo habilislerin yaptığı taş aletler, Oldowan taş alet teknolojisi olarak adlandırılmaktadır. Bu aletler çakıl taşlarının basit bir yöntemle yontulması esasına dayanır.

Homo Erectus
Homo erectus, günümüzden 1.9 milyon yıl öncesinden 100 bin yıl öncesine kadar Afrika, Asya ve Avrupa’da yaşamış bir insan türüdür. Fosiller Afrika’da, Çin’de, Endonezya’nın Java Adası’nda, Fransa’da ve İspanya’da bulunmuştur. Homo erectuslar, Acheulean teknolojisi adı verilen taş aletler yapmışlardır. Acheulean teknolojisi, günümüzden 1.4 milyon yıl önce başlar ve 500 bin yıl önceye dek varlık gösterir. Bu teknoloji bir baltanın uç kısmını hatırlattığı için el baltası denen, iki yüzü de işlenmiş, simetrik, genellikle damla biçimli aletlerden oluşmaktadır. Çok işlevli olan bu el baltaları kesmek, kazımak, parçalamak gibi pek çok iş için kullanılmıştır. Homo erectusların grup halinde örgütlenerek avcılık yaptıklarını gösteren kanıtlar vardır. Bu sayede bir avcının tek başına avlayamayacağı büyük hayvanları avlamışlardır. Homo erectuslara özgü çok önemli bir yenilik de ateşin insanlar tarafından bilinçli olarak kullanılmaya başlanmasıdır. En eski ateş izleri, yaklaşık 1.5 milyon yıllıktır ve Afrika’da bulunmuştur.

Orta Paleolitik Dönem (M.Ö 200.000-40.000)

Günümüzden yaklaşık 200 bin ilâ 40 bin yıl öncesinde yaşanmıştır. Bu dönemde Homo neanderthalensis yaşamıştır. 

Homo Neanderthalensis
Homo neanderthalensis veya neandertal insanı olarak adlandırılan bu insanların fosilleri, günümüzden 200 bin ilâ 30 bin yıl öncesine tarihlendirilmektedir. Bu dönemin taş alet teknolojisine, ilk bulunduğu yere atfen Mousterian adı verilmektedir. Mousterian teknolojisi, önceden hazırlanmış bir taştan yonga adı verilen parçalar çıkartılması ve bu parçaların tekrar şekillendirilerek alet olarak kullanılmasıdır.

Üst Paleolitik Dönem (M.Ö 40.000-12.000)

Günümüzden yaklaşık 40 bin ilâ 12 bin yıl önceki dönemdir. Bu dönemde Homo sapiensler yaşamıştır. Üst Paleolitik dönemde Aurignacian, Gravettian, Solutrean ve Magdalanian kültürleri ve ilk sanat ürünleri görülür.

Homo Sapiens
Homo sapiens son insan türü, yani modern insandır. Bugün dünya üzerinde yaşayan bütün insanlar bu türün üyesidirler.
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA SANAT

MEZOLİTİK (EPİPALEOLİTİK) ÇAĞ (M.Ö 12.000-10.000)

Paleolitik ve Neolitik arasında Orta Taş Çağı da denen bir geçiş evresi yaşanmıştır. Avrupa’da yaşanan Orta Taş Çağı’na Mezolitik, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’dekine ise Epipaleolitik adı verilir.

Mezolitik

Avrupa’da son Buzul Çağ’ının bitişiyle buzullar kuzeye doğru çekilmiş, deniz seviyesi yükselmiş, ağırlıklı olarak iğne yapraklı ormanlar ortaya çıkmış ve sulak alanlar genişlemiştir. İnsanlar, buzulların erimesiyle açılan yeni alanlara doğru yayılmışlar ve avcı-toplayıcılık geçim biçimi olmaya devam etmiştir. Özellikle nehirlerde ve genişleyen sulak alanların kıyılarında balıkçılık gelişmiştir. Besin kaynaklarının bol olduğu su kenarlarında sabit, kalıcı yerleşimler kurulmuştur; böylece bu dönemde yerleşik yaşam başlamıştır. Mezolitik Çağ yerleşimleri, daha çok nehir ve göl kenarlarında bulunan küçük köyler şeklindedir. Bu çağa özgü alet teknolojisine mikrolit adı verilir.

Epipaleolitik

Günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz çevresinde başlayan bu kültür evresi, bu bölgedeki Neolitik Çağ’a öncülük etmiştir. Buzul Çağları’nın bitişini izleyen dönemde, iklim ve bitki örtüsü Ortadoğu ve Doğu Akdeniz bölgesinde de değişmiş, bu değişiklikler kültüre de yansımıştır. Bu bölgede sıcak ve yağışlı iklim, başta arpa ve buğday olmak üzere birçok yabani tahıl türünün bol miktarda yetişmesini sağlamıştır. Bu yabani tahıllar, insanlar için önemli bir besin kaynağı haline gelmiş, bunların toplanması ve depolanması ise yerleşik hayata geçmeyi zorunlu kılmıştır. İnsanların köylerinin çevresindeki yabani tahılları topladığı ve depoladığı bu yeni yaşam biçimi, tarımın keşfine doğru giden yolda atılan en önemli adım olmuştur.

Genel Olarak Taş Devri

Paleolitik (Eski Taş), Mezolitik (Orta Taş) ve Neolitik (Yeni Taş) olmak üzere üçe ayrılır. Paleolitik Devir, insanın henüz üretime geçmediği ve doğada bulduklarıyla geçindiği dönemdir. Medeniyet yolunda attığı ilk adımı ateşin keşfi oluşturur. Mezolitik Devir’de Paleolitik Devir’de sürdürülen avcılık, toplayıcılık ve göçebe yaşam tarzı, bu dönemde değişen doğal çevre ve iklim koşulları sonucunda yerini mevsimlik ve kalıcı yerleşmeye bırakmaya başlamıştır. Dönemin sonunda gıda birikimine başlandığı ve ilkin köpeğin evcilleştirildiği söylenebilir. Neolitik Devir’de buzul çağlarının sona ermesiyle iklimsel ve çevresel değişimler insanın yaşam biçiminde değişiklere neden olmuş, belli bir bölgede uzun süreli, çevreye ve toprağa bağlı olarak yerleşik yaşam başlamıştır. Bu dönemin en önemli gelişmesi bilim insanlarının devrim olarak nitelendirdikleri yerleşik yaşama geçiştir.

Neolitik Dönem ile birlikte yerleşik yaşama geçen insanoğlu ekip biçmeye, tarım kültürüne ve kendi yaşam alanını doğal barınaklarla birlikte kendisi yapmaya başlamıştır. Sadece barınmak için doğal barınaklara zorunlu kalmayan insan, sosyalleşmeye ve suyu tarımsal üretimde daha yoğun kullanmaya başlamış, su kenarları yeni yaşam ve tarım alanlarının ana karakterini oluşturmuştur. O zamanlardan günümüze kalan doğal barınak, mağara ve höyüklerden ele geçen malzemelerle duvarlara çizilen resimlerden dönem insanının nasıl bir yaşama ve kültüre sahip olduğu izlenebilmektedir.

Taş Devri’ne ait mağara duvar resimlerinin en önemlileri, erken dönem yerleşimlerinden Fransa’daki Lascaux ve İspanya’daki Altamira Mağarası’nda bulunmaktadır. Hayvan üslubu olarak nitelendirilen bu dönemin av konulu resimlerini gerçekleştiren insanlar, tanıdıkları hayvanlardan tümünü resmetmemiş, başlangıçta yalnız korktukları, daha sonraları yalnız yararlandıkları hayvanları resmetmişlerdir.

TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA SANAT

Resimlere konu olan hayvanlar arasında bizon, mamut, ayı, at, geyik, keçi, kuş ve balık gibi avcılığın ne denli büyük öneme sahip olduğunu gösteren hayvan türleri bulunmaktadır (Sinemoğlu 1984: 15). Ayrıca mağara resimleri avcılığın ağırlıklı olarak erkekler tarafından yapıldığını dolayısıyla bu çağda kısıtlı da olsa bir toplumsal iş bölümünün bulunduğunu gösterir. O günün insanının av ritüelini gösteren bu resimler için avcının avını tanıması ve avının iyi geçmesi amacıyla duvarlara çizdikleri düşünülebilir.

BENZER İÇERİKLER

0 yorumlar