TASARIM İLKELERİ

Ağustos 03, 2023

Bütünlük/Kompozisyon

TASARIM İLKELERİ
Kavramsal ve görsel ögelerin, belirli bir düzen içinde bir araya gelmeleri kompozisyonu oluşturur. Kompozisyonda en önemli ilke, her şeyin bütüne ait ve uygun olması, hiç bir ögenin birbirine yabancı ve uyumsuz olmamasıdır. Yani bütünlük ve bütünlük içinde çeşitliliktir.

Görsel eğitim sonucu gelişen birey çalışmalarını iyi bir kompozisyonla ifadelendirir.

Kompozisyon, ögelerin bir sistem içinde, ilkeler bağlamında bir araya getirilmesidir; ancak bir üslubun karakterini de yansıtır, bir bütündür. Üslubun karakteristiği bir dil ile yansıtılabilmektedir. Böyle bir dilin sözcüklerini tasarım ilkelerine uyan öğeler oluşturur.

Vurgulama/Zıtlık

TASARIM İLKELERİ
Sözcük anlamıyla zıtlık; karşıtlık, karşıt olma, çelişki olarak ele alınmaktadır. Kontrast-karşıtlık kavramını geniş kapsamları ile ele aldığımızda ise evrende her şeyin karşıtlıklar dengesi içinde oluştuğunu görürüz. Bu sosyal yapıda da biçimsel yapıda da böyledir ve zıtlık yoksa hareket yoktur, varlık yoktur, süreç yoktur. Sanat açısından değerli görülen her yapıtta kuşkusuz çok iyi çözümlenmiş kontrast bir denge vardır. Bir şeyin değerlendirilmesinde karşıtlıklar daima ön plandadır. Zıtlıkta denge kurulması bir çok şeyi çözümleyecektir. Çünkü görsel anlamda en önemli belirleyici özellik zıtlık kavramındadır. Bu karşıtlığın boyutu bireye göre değişir. Bazılarında şiddetli, bazılarında yumuşak olabilir.

Ölçü zıtlığı, aralık zıtlığı, renk zıtlığı, doku zıtlığı, biçim/üslup zıtlıkları ilgi topladığı ve canlılık yarattığı için önemlidir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Uzun - kısa, kalın - ince, dar - geniş, yuvarlak - köşeli, sert - yumuşak, mat - parlak, kuru - ıslak, hafif - ağır, siyah - beyaz vs.

Zıtlık konusundaki uygulamalarda; resim ve fotoğraflardan yararlanılarak anlam bağlamında zıtlık yaratacak bir yapıt üretilebilir. Anlam yanında biçimsel bağlamda zıtlık kavramında yararlanılarak çalışma yapılabilir. Zıt malzemeler birlikte kullanılarak çalışılabilir vs. Zıtlık kavramından örnekler; Degas, Matisse, G. Balla, L.W.ing-tong ( fotoğraf ), D. Lange ( fotoğraf )

Denge

TASARIM İLKELERİ
Denge değişik ölçüler arasında aranmalıdır. Resimde dengeyi dikey ve yatay çizgiler kurar. Denge salt çizgilerle değil, açık - koyu zıtlığıyla da verilebilir. Başarılı bir düzenlemede kullanılan ögeler birbirleriyle karşılaştırıldıklarından genelde bir denge hissedilmiştir. Bu denge; biçim, yön, ölçü, aralık, doku, renk ile sağlanabilir. Görsel ağırlıkları olan ögelerin eşit dağılımının bir türü olan denge, tasarım ilkelerinden biridir. Denge zıtlıkla koşulludur adeta. Yeryüzündeki her şey zıtlıklar dengesine dayalıdır. İnsanın yaşamı ve kendisi dengeye dayalıdır. Dengesizlik her şeyi altüst edebilir. Çünkü dengesizlik bozukluk, yanlışlık demektir. Görsel uyarıcılık dengedeki doğruluk ya da rahatsız edicilik sonucu oluşur. Gerek görsel gerek devinimsel gerekse sessel anlatımda dengenin sağlamlığı söz konusudur. Denge; formda, renkte, harekette, açık-koyuda kendini gösterir. İki boyutlu düzenlemeye ait dengede daima ifadeyi sağ ve sol olarak ya da alt ve üst olarak iki bölüme ayıran düşey ve yatay eksen aranır. Denge simetrik ( bakışık ) ve asimetrik denge ( bakışımsız ) olarak ikiye ayrılır.

Simetrik denge, bir eksene göre ögelerin aynı durumda tekrar etmesiyle oluşur. İnsan vücudunun doğal olarak simetrik dengeye sahip olması sanat gücünü - bilinç altında - o yönde etkilemiştir. Kesin kararlı oturmuş bir kompozisyonu oluşturur. Ancak fazla ilgi uyandırmaz.

Asimetrik denge, eşit yada eşit olmayan görsel ağırlıktaki ve çekicilikteki ögelerin düzenlenmesiyle oluşturulur. İlgi çekici olması yönünden kompozisyon daha başarılı olur. Anlatımı oluşturan elemanların, benzerlik, zıtlık, üslup, uygunluk ilişkileriyle renk, biçim, hareket, açık-koyu ile oluşan denge, asimetrik dengeyi oluşturur.

Denge konusuna örnekler; Raphael, Degas, Matisse, M. Ernst, R. Magritte, E. Weston ( fotoğraf )

Devamlılık/Ritim

TASARIM İLKELERİ
Ritim, bir sanat yapıtıyla aramızda psiko-fizyolojik anlaşma yaratmak için yinelenen devinimler düzenidir. Bir sanat yapıtında hareketler önce duyuları sonra bünyemizi etkiler ve insan tümüyle bu hareketlere katılır. Yapıttaki devinimlerin izleyicideki bu yinelenmesi statiktir. Bunun için gözle görülmezler. Ama hareket düzeni bizi fazla duygulandırırsa irkilme, yüzünün buruşması yada yüz ve bedenin gevşemesi görülür. Psiko-fizyolojik anlaşma ancak hakim devinimlerle, kontrast devinimlerin düzeniyle sağlanabilir. Rahat, uyumlu bir düzen yaratabilmek için hakim devinimlerle karşıt devinimler arasında dikkati çekecek kadar bir farkın gözetilmesi gerekir. Bunları uygulama oranları sanatçıdan sanatçıya ve sanatçıların vermek istediği havaya göre değişir. Kontrast devinimlerle hakim devinimlerin oranı farklı olmalıdır. 

Ritmin yapıtlarda dayandığı temel, harekettir. Yapıtlarda ışık, gölge, yarı gölge değişimleri devinimi oluştururlar. Çizgi ve yüzeylerde yapılan yön değişikliği tasarıma hareket kazandırır. Genel olarak yatay ve dik çizgiler durgunluk, eğik ve kavisli çizgilerde hareket yaratır.

Devinim ikiye ayrılır.
1 - Doğal devinim ( Örn: Yontunun kendi hareketi )
2 - Plastik devinim ( Kitlelerin üç boyutlu bir düzeyde yarattığı ışık - gölge kontrastlarından doğar.)

Koyu - açık - orta valörlerin yarattığı yön kontrastı, rengin yön kontrastı, yatay, dikey parçalar, zıt kontrastlar devinimi oluşturur. Ritim, çeşitli yönlerde, çeşitli büyüklükte yinelenen dominant devinimlerin birbirleriyle kontrast uyumudur. Bir yapıtta çoğunlukta olan devinimlere ''dominant devinimler'' denir. Bu devinimler birbirinin benzeri ya da aynı karakterdedirler. Kontrast devinimler bunlardan tüm ayrı yapıdadır. Doğada da ritim vardır.

Mimari ve heykel gibi üç boyutlu sanatlarda kitlelerin üç boyut üzerindeki yön kontrastları ve bunlarla ilgili üç boyut üzerindeki ışık, gölge, yarı gölge kontrastlarından doğar. Mimaride dolu kısımlarla (duvarlar v.b.) boş kısımlar (pencereler, kapılar v.b.) ve madde değişiklikleriyle sağlanmış koyu-açık düzeyler devinimi oluştururlar.

Heykelde, hacim öğelerinin, ışık-gölge ilişkileriyle, çevre boşluğuna rastlayan doğanın hareket öğesi olarak düşünülmesi gerekmektedir. Resimde de devinim yine ''yön kontrastı'' temeline dayanır. Koyu-açık-orta tonların yarattığı yön kontrastı devinim sağlar. Renk kontrastı ile de devinim sağlanır. Yatay ve dikey biçimlerde devinimi oluşturan unsurlardır. (Ton kontrastı, renk kontrastı, iç hareket, biçim kontrastı)

Sonuç olarak ritim; renk, açık - koyu, ögelerin birbiriyle ilişkileri, dolu - boş kısımlar ve bunların çevre ilişkileri, hakim ve kontrast elemanlar, gölge - yarı gölge - açık durumlar, devinimlerin yükselme - alçalma hızlarının üzerimizdeki etkileridir.

Resimde kompozisyonu oluşturan diğer araçlara gelince; bir biçim kendi içinde parçalandığı gibi değişik biçimde de parçalanabilir. Ne kadar çok parça varsa her parça diğerini yardıma çağırır. Parçalamak demek bir biçimde olan ağır görevi yan parçalara ayırmak demektir. Sıralama ise; ritmik bir şekilde olmalıdır. Aynı biçimler sıralandığı gibi ayrı biçimler de sıralanabilir. Toplamada birbirine benzeyen ya da benzemeyen biçimlerin bir arada toplanması söz konusudur. Tabakalaşma resme derinlik kazandırır. Renkler ve biçimler tabakalaşmayı sağlar. (Uzaktaki biçimlerin açık, yakın renklerin koyu olması gibi) Titreşim; biçimlerin ve renklerin titreşmesidir. Merkezileştirme (Empresyonizm); Rönesans kompozisyonun özelliğidir. Refakat etme; aynı biçim ve renklerin küçüklüğü ve büyüklüğü ayrı biçimlerde olabilir. Ana devinime bir yan devinim refakat edebilir. Renk de olabilir. Serpilme - dağılma; aynı ve ayrı biçimlerin ayrı ya da aynı şekilde dağılışıdır. Dağılış içten dışa olduğu gibi dıştan içe de olabilir.

Ana ve yan devinimler, döndürme ve devinimleştirme, büyütme ve küçültme, ters görüntü, parmaklık, sayıların oranları, transfer, simetri vs. gibi vasıtalarda resimde kompozisyonu oluştururlar.

Örnekler; Ucello, F. Hals, Turner, İngres, U. Boccioni, Degas, Picasso, H. d. Toulouse-Lautrec, G. Braque, F. Legér, G. Balla, H. P. Horst ( fotoğraf )

Orantı/Hiyerarşi

TASARIM İLKELERİ
Bir kompozisyonda kullanılan ögelerden birinin ya da bir grubun diğer ögelere göre ölçü, değer, renk, doku bakımından üstünlük sağlamasıdır. Her türlü hiyerarşi zıtlıkla sağlanır. Tasarımın esas düşmanı yeknesaklıktır. Gözlemcinin bir tasarıma ilgi uyandırabilmesi için hayal gücünü kurcalaması gerekir. Amaç dikkat çekmek ve bakan bireyde haz uyandıran bir düzenleme sağlamaktır. Bu bir kompozisyonda odak noktasının oluşturulmasını sağlamakla gerçekleştirilir. Son derece saf, soyut düzenlemelerde bile odak noktası bakan bireyin dikkatini çekecek; görsel heyecan uyandıracaktır. 

Birden fazla odak noktası, bir öge diğerinden ayrılırsa oluşur diyebiliriz.
* Ögelerin çoğu düşey olduğunda yatay formların bir kaçı düzeni keserse odak noktası oluşur.
* Ögelerin çoğu yaklaşık aynı ölçüde ve biri oldukça büyük ise bu öge görsel olarak önem kazanır.
* Ayırım yardımıyla odak noktasının oluşturulması; bu oluşum zıtlıkla, şiddet oluşturma diye de tanımlanabilir.
* Yerleştirme yardımıyla
* Beklenmeyen, ilginç ögeler dikkat çekerler.
* Ölçü büyüklüğü
- Renk yoğunluğu
- Doku yoğunluğu
Her yapıt bir dominant noktaya sahiptir genellikle.

Örnekler; Rembrandt, K. Kumaki ( fotoğraf ),

Tasarım çalışmalarında bu beş temel ilke göz önünde tutulmalıdır. Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir.

BENZER İÇERİKLER

0 yorumlar