Yürütücüler
Prof. Dr. Deniz GÜNERProf. Dr. Hümeyra BİROL AKKURT
Prof. Dr. Nezihat KÖŞKLÜK KAYA
Metin KILIÇ
Araş. Gör. Tuğba SARICAOĞLU
Araş. Gör. Ahmet İlker YALINER
Basında
http://www.hurriyet.com.tr/mimarlik-ogrencileri-hayallerindeki-cesmenin-40327102
Analizler sonucunda sahilde yaya kesintisi olduğu görülmüştür. Bu kesintiyi önleyecek yaya akışını devam ettirecek bir tasarım alanı seçilmiştir.
Mevcut marina yerli halkın isteklerine karşılık vermeyerek, tüketim odaklı bir yerdir. Bunu eleştiren kullanıcıyı dahil eden bir program düşünülmüştür; Su sporları kulübü ve mini halk plajı, sanat kulüpleri ve sanat sokağı, okuma kulüpleri, kültürel etkinlik mekanı, balık restoranı ve balıkçı iskelesi, kafeterya ve seyir terası, kapalı-açık oyun alanları, kiralanabilir etkinlik odaları ve idare.
Klasik Dönem
Antik Kent (Polis) ;Antik Yunan'da her kent bağımsız hareket ediyordu. Her birinin kendi ordusu, meclisi vb. vardı.
Kenti oluşturan bölgeler; Akropolis, Agora, Konut alanları, Nekropolis
Akropolis, Akro (yukarıdaki) + Polis (kent) sözcüklerinden oluşur. Akropoller çoğunlukla kente hakim bir tepede, surla çevrili bir alandır. (Ayrıca kenti çevreleyen bir dış sur da vardır.) Ancak topografya el vermezse düzlük bir alanda da surla çevrilen bir bölge kentin akropolü olabilir. Birçok kentin akropolü erken dönem korunaklı kalelerinin ileriki dönemlerde yönetsel ve dini işlevler yüklenmesi ile çevrilmiştir. Çoğunlukla kutsal yapılar, tanrı- tanrıçaları adanmış tapınaklar, sunaklar, heykeller vb. bulunur. Kentin koruyucu Tanrı veya Tanrıçasının tapınağı da akropolde bulunur. Ancak dini yapılar sadece akropolde bulunmaz, kent içinde de birçok dini yapı bulunur. Çünkü akropol dini ağırlıklı olsa da bazılarını da yöneticinin konutu, arsenal (silah deposu) gibi yönetsel-askeri yapılar da bulunabilir. (Örneğin Pergamon Akropolisinde hazine deposu ve arsenal bulunur. Helenistik dönemdir.) Giriş kapısına Propilion denir.
Atina Akropolisi
Agora; kentin günlük hayatının geçtiği alandır. Sosyal ve ticari etkinliklerin çoğu bu alanda gerçekleşir. Bir kentte birden çok Agora bulunabilir. Kimi zaman agoralar kümelenen işlev yoğunluğuna göre ticari Agora ve yönetsel Agora ya da devlet agorası olarak ikiye ayrılır. Iklimin uygunluğu nedeniyle Antik Yunan agoraları büyük oranda açık mekanlar ve onların etrafındaki, yakınındaki kamusal yapılardan oluşur. Agoralar genellikle kentin merkezinde yakın yerlerde ve liman yakınlarına kurulur, (Deniz ticareti önemlidir.) kent kapılarından gelen ana yollar çoğu zaman bu mekanda buluşur.
Ticari yapılar olarak stoalar
Yönetsel yapılar olarak bouleuteuron, prytaneion
Eğitsel yapılar olarak gymnasion
Kültürel yapılar olarak kütüphane, oditoryum
Dini yapılar olarak tapınaklar, sunaklar
Çeşmeler, heykeller
Atina Agorası
Konut alanı; eski kentlerde genellikle kendiliğinden gelişen, organik planlı sokak dokusuna rastlanırken yeni kurulan veya yenilenen kentlerdeki gridal (hippodamik) planlı kurgulara rastlanır. Hippodamik planlı kentlerde birbiriyle dik olarak kesişen ana ve ara yollar kare veya dikdörtgen yapı adaları ortaya çıkarır. Dört tarafı sokaklarla çevrili bu yapı adalarına İnsula denir. Genellikle her insulada birçok konut yan yana yer alır ancak varlıklı kişilerin konutları bazen bütün insulayı kaplayabilir.
Milet kenti hippodamik planı
Nekropolis; Nekro(ölü) + Polis(kent) sözcüklerinden oluşur. Çeşitli bölgelerdeki farklı ölü gömme geleneklerine göre oluşturulan mezarların yer aldığı necropolisler genellikle kent surlarının dışında yer alır.
Mezar çeşitleri; tümülüs, kaya mezarları, lahitler, mezar anıtları. Tümülüs erken zamanlarda yapılmıştır. Kaya mezarları Anadolu'da Antalya'da görülebilir, statüye göre gösterişliliği değişir. Lahit kayalardan oyularak oluşturulmuş sandıktır. Mezar anıtlar yapı ölçeğindedir, En önemlisi Kral Mousolos adınadır.
Bu dönemde taş en önemli yapı malzemesidir. Taş mimarisi gelişmiştir. Geniş açıklıklar geçerken ya ahşap makas ya da metal kullanılır. Metal günümüz anlamında kiriş gibi kullanılmıyor, taşları birbirine kenetlemek için kullanılıyordu. Sıradan yapılarda daha mütevazi malzemeler(tuğla, kerpiç...) kullanılıyordu.
Düzenler; dor düzeni, iyon düzeni, korent düzeni, kompozit düzen. Dor düzeni, oranlarından dolayı daha oturaklı, ağır durur. Hantal bir şekilde yere oturmuş gibi görünür. Anakara ve İtalya taraflarında sıklıkla rastlanır. İyon düzeni, daha hafif ve yüksek görünür. Ege ve Anadolu'da sıklıkla rastlanır. Korent düzeni, iyon düzenine benzer. Geç dönemlerde kullanılmıştır. Sütun başlığı farklıdır. Akat yaprakları görülür. Kompozit düzen, sütun başlığı iyon ile korent düzen sütun başlığının karışımından yapılmıştır. Yine iyon düzenine benzer. Kompozit geç dönemde görülür.
dor düzeni
iyon düzeni
korent düzeni
Eyfel Kulesi
Çok geniş açıklıkları örtmek üzere yapılan, bütün elemanları birbirine bağlı olup her doğrultuda bir bütün halinde çalışan üç boyutlu sistemlere uzay kafes sistemler denir.
Uzay kafes sistemlerin tercih edilme nedeni özellikle taşıyıcı sisteminin sağladığı strüktürel etkinliğe ek olarak hafifliği, prefabrikasyon uygunluğu ve büyük açıklıkları arada düşey taşıyıcı gerektirmeden geçebilmeleridir.
Uzay kafes sistemin her düğümü bir düzlem içinde bulunmayan en az üç çubuk tarafından
desteklenmelidir.
Uzay kafes sistemlerin temel birimi Dörtyüzlü (Tetrahedron)
Statik çözümleme ile ilgili varsayımlar ;
Düğüm noktaları mafsallı yapılmalıdır.
Çubuk eksenleri tek bir noktadan birleşmelidir.
Dış yükler tepki kuvvetleri yalnızca düğüm noktalarına etki etmelidir.
Çubuklar düz ve doğrusal olmalıdır, eğri çubuklar moment yaratır.
Kendi ağırlığı altında eğilecek uzunluk ve ağırlıktaki çubuklar kullanılmayıp moment oluşumu engellenmelidir.
En az üç çubuk birleşmelidir fakat Düzlem kafes sistemlerde bir düğünde en az iki çubuk birleşebilir ve çubukların arasında kalan alanların üçgen olma zorunluluğu vardır.
Düzlem yüzeyli uzay kafes sistemlerin en az iki tabakalı olmaları gerekirken eğri yüzeyli uzay kafes sistemler tek tabakalı da olabilirler.
Uzay kafes sistemlerin sınıflandırılması;
Düzlem yüzeyli uzay kafesler
Eğri yüzeyli uzay kafesler
Uzay kafes sistemleri geometrik türetimi;
Düzlem kafes kirişlerin kullanılmasıyla
Düzgün ve yarı düzgün ağlarla
Düzgün ve yarı düzgün çok yüzlülerle
Uzay kafes sistemlerin konstrüksiyonu ;
N=S+R-3*K
N: kinematik stabiliteyi açıklayan bir sayı
S: toplam çubuk sayısı
R: tepki kuvvetleri sayısı (6)
K: toplam düğüm noktası sayısı
N < 0 taşıyıcı sistem labil
N > 0 taşıyıcı sistem stabil ve hiperstatik
Kaynak : Çağdaş Taşıyıcı Sistemler, Prof. Dr. Çetin TÜRKÇÜ
Sazova Parkı, Eskişehir
Çekme dayanımlı membran örtünün gerilerek taşıma kazandırıldığı eğrilikli taşıyıcılardır. Önerilen üç tip malzeme; plastik filmler, metalik örgü yada folyeler plastik kaplı dokumalardır. Bu malzemeler; yapıştırma, mekanik dikiş veya ısıtılarak kaynaklama gibi yöntemlerle birleştirilirler.
Yük arttıkça biçimlerinde gözle görülür bir değişim olan sistemler öngerilmesiz membran, küçük değişiklik olanlar öngerilmeli membran sınıfına girerler.
Etki eden eşit yayılı yüklerin yüzey içinde, yüzeyi ortalayan çizgiye teğet olan çekme kuvvetleri ile taşındığı duruma membran gerilme durumu denmektedir.
Membran bir yüzeyin, iki tarafta basınç farkı yaratmak suretiyle, yüzey ön gerilmesiyle oluşturduğu kapalı sistemler Pnömatik sistemlerdir.
Pnömatik sistemler sınıflandırması;
-Alçak (tek tabakalı) pnömatik sistemler
-Yüksek ( çift tabakalı ) pnömatik sistemler
-Ters basınç pnömatik sistemler
-Hortum pnömatik sistemler
Kullanım alanları; taşıyıcı, açıklık geçici, geçiçi yapı, yardımcı strüktür veya kalıp elemanıdır.
Hava basıncının %0.25 fazlası bir pnömatik örtüyü taşıyıcı durumda tutmaya yeter.
Çekme dayanımlı membran örtünün gerilerek taşıma kazandırıldığı eğrilikli taşıyıcılardır. Önerilen üç tip malzeme; plastik filmler, metalik örgü yada folyeler plastik kaplı dokumalardır. Bu malzemeler; yapıştırma, mekanik dikiş veya ısıtılarak kaynaklama gibi yöntemlerle birleştirilirler.
Yük arttıkça biçimlerinde gözle görülür bir değişim olan sistemler öngerilmesiz membran, küçük değişiklik olanlar öngerilmeli membran sınıfına girerler.
Etki eden eşit yayılı yüklerin yüzey içinde, yüzeyi ortalayan çizgiye teğet olan çekme kuvvetleri ile taşındığı duruma membran gerilme durumu denmektedir.
Membran bir yüzeyin, iki tarafta basınç farkı yaratmak suretiyle, yüzey ön gerilmesiyle oluşturduğu kapalı sistemler Pnömatik sistemlerdir.
Pnömatik sistemler sınıflandırması;
-Alçak (tek tabakalı) pnömatik sistemler
-Yüksek ( çift tabakalı ) pnömatik sistemler
-Ters basınç pnömatik sistemler
-Hortum pnömatik sistemler
Kullanım alanları; taşıyıcı, açıklık geçici, geçiçi yapı, yardımcı strüktür veya kalıp elemanıdır.
Hava basıncının %0.25 fazlası bir pnömatik örtüyü taşıyıcı durumda tutmaya yeter.
Tensegrity çift cidarlı pnömatik strüktürü geometrik açıdan en gelişmiş strüktürdür.
Olumlu yönleri;
1. Geniş mekanlar arada kolon olmaksızın geçilebilir.2. Yapım ve montaj süresi kısadır. Birkaç gün içinde kullanıma hazır hale gelebilir.
3. Montajı kolaydır, büyük ustalık ve tecrübeli işçi gerektirmez.
4. Sökülüp başka bir yerde yeniden kurulabilir.
5. Hafif olması nedeniyle maliyeti ucuzdur.
6. Işık geçirgen olması nedeniyle aydınlatma masrafı azdır.
7. Geçici fonksiyonlar için özellikle uygundur.
8. Jeodezik kubbe yapımında montaj elemanı olarak kullanılabilir.
Olumsuz yönleri;
1. Her araziye uygulanması zor olabilir.2. Cephesiz açıklıkları olmayan yapılar oluşturur. Kontrollü, klimatize kapalı hacimler yaratır.
3. Giriş-çıkışlar hava kontrolü yönünden problemlidir.
Kaynak: Çağdaş Taşıyıcı Sistemler, Prof. Dr. Çetin Türkçü
Boğaz Köprüsü
Yapının ana yüklerinin, ankraj noktaları arasına gerilmiş çekme elemanları ( kablo, halat vb. ) tarafından taşındığı taşıyıcı sistemler kablo sistemler olarak tanımlanmaktadır.
Kablo; eğilme rijitliği ve basınç dayanımı yok denecek kadar az, esnek/bükülebilir, çizgisel bir taşıyıcı öğedir. Kabloların biçimi iç etkiler ve dış kuvvetler tarafından belirlenir.
En önemli özellikleri; hafiflik, dayanım, çekmeye çalışan sistemlerde burkulma sorununun olmamasıdır.
Kablolar; bir taşıyıcı sistemin esas elemanları olabileceği gibi yardımcı olarak yüzeyleri germek veya büyük konsolları uçlarından bir mesnet noktasına asmak amacı ile de kullanılır. Çelik tellerden, metal olmayan organik kökenli liflerden veya plastik türevlerinden üretilebilmektedir. Zamanımızda çok büyük oranda çelikten üretilmektedir. İki ana gruptadır; tel grupları ve çelik halatlar. Tellerin çapları 0,5-6 mm arasında değişmektedir.
Normal tel grupları yanı sıra kapalı tel grupları vardır. Bunlar; paslanmaya karşı üzeri kapalı sistemlerdir. Tam kapalı grupta dışı Z kesitli, yarım kapalı grupta dışı H kesitlidir.
Kablo; eğilme rijitliği ve basınç dayanımı yok denecek kadar az, esnek/bükülebilir, çizgisel bir taşıyıcı öğedir. Kabloların biçimi iç etkiler ve dış kuvvetler tarafından belirlenir.
En önemli özellikleri; hafiflik, dayanım, çekmeye çalışan sistemlerde burkulma sorununun olmamasıdır.
Kablolar; bir taşıyıcı sistemin esas elemanları olabileceği gibi yardımcı olarak yüzeyleri germek veya büyük konsolları uçlarından bir mesnet noktasına asmak amacı ile de kullanılır. Çelik tellerden, metal olmayan organik kökenli liflerden veya plastik türevlerinden üretilebilmektedir. Zamanımızda çok büyük oranda çelikten üretilmektedir. İki ana gruptadır; tel grupları ve çelik halatlar. Tellerin çapları 0,5-6 mm arasında değişmektedir.
Normal tel grupları yanı sıra kapalı tel grupları vardır. Bunlar; paslanmaya karşı üzeri kapalı sistemlerdir. Tam kapalı grupta dışı Z kesitli, yarım kapalı grupta dışı H kesitlidir.
Çelik halatlar; normal tel gruplarının tekrar helisel döndürülmesiyle elde edilen yeni bir tel grubudur.
Kablo sistemlerin yapım elemanları;
-Düğüm noktaları
-Asılma noktaları
-Kabloların bitişleri
-Ağ gözleri
-Kenar elemanları
-Destek elemanları
-Ankrajlar; çekmeye çalışan taşıyıcı sistemi yere ankre etmek gerekir. Bunun için kullanılan temel sürtme ile zemine tutunabilen ankraj temellerdir. Ağırlıkları ile direnenler ise blok temellerdir.
Kablo ağları; bir yüzey üzerinde kesişen çizgilerden oluşan geometrik düzen olarak tanımlanır. Geometrik biçimleri; köşe, kenar, ağ gözleridir.
Kabloların Genel Teknik Özellikleri
Kopma uzunluğu; sabit bir noktadan sarkan bir kablonun kendi ağırlığı ile koptuğu uzunluktur, birimi kg'dır.A: en kesit alanı (cm2)
L: uzunluk (km)
d: özgül ağırlık (g/cm2)
Q: kısa süreli mukavemet (kgf/cm2)
P: ağırlık (kgf)
Q= P/A=A*L*d/A=L/d (örneğin çelik kablo kopma uzunluğu=17-38 km
Kesit tayini; kablonun faydalı kesit alanı At ve kablodaki maksimum çekme kuvveti Tmax ise:
Qem= Tmax/AFaydalı alan bulununca bunun 1,5 katı aranan en kesit alanını verir.Emniyet katsayısı 2,5 olup, kablo türüne bağlı olarak belirlenir.
Kabloların yük altında sarkmaları sonucu;
1.Sarkma arttıkça kablodaki çekme kuvveti azalır.2.Mesnetlerdeki tepki kuvvetleri küçülür.
3.Tepki kuvvetleri ve iç kuvvetler sarkma mesafesi ile ters orantılıdır.
Optimal sarkma;
Sarkma arttıkça kablo daha fazla yük taşıyabilir. Ancak kablonun boyu uzar, düşey elemanların yüksekliği artar, inşaat hacmi artar, fakat kullanım alanı artmaz. Bu daha fazla ısıtma, aydınlatma, havalandırma giderleri doğurur. Bu yüzden optimal ara değerlerin kullanılması gerekir.
Sarkma oranı; f= 1/8*L ile F= 1/20*L arasında kalmalıdır. ( L=geçilen açıklık, f= sarkma boyu)
Uzun süreli mukavemet; uzun süre yük altında kalan kablolarda deformasyonlar oluşur. Bu yüzden üretim sırasında kablolar belli saatlik testlere tabi tutulmalıdır.
Taşıyıcı Sistem İlkeleri Açısından Kablo Sistemler
Tek kablolu sistemler, sabit noktalar arasına asılmış kablolardan meydana gelen tek tabakalı düzenlemelerdir. Asma köprüler örnektir. Mesnetlerde basınç gerilmesi, kablolarda çekme gerilmesi vardır. Tek kablolu sistemlerin yanal yük altında rezonans eğilimi göstermesi, bu nedenle de çoğu kez ağır bir çatı kaplaması gerektirmesi, çift kablo sistemlerin gelişmesine yol açmıştır. Çift kablo sistemler; aynı düzlem üzerinde bulunan ve eğrilikleri birbirine göre ters olan iki kablodan meydana gelir. İki kablo türü vardır; taşıyıcı kablo ve stabilite kablosu.
Taşıyıcı Sistem İlkeleri Açısından Kablo Sistemler
Tek kablolu sistemler, sabit noktalar arasına asılmış kablolardan meydana gelen tek tabakalı düzenlemelerdir. Asma köprüler örnektir. Mesnetlerde basınç gerilmesi, kablolarda çekme gerilmesi vardır. Tek kablolu sistemlerin yanal yük altında rezonans eğilimi göstermesi, bu nedenle de çoğu kez ağır bir çatı kaplaması gerektirmesi, çift kablo sistemlerin gelişmesine yol açmıştır. Çift kablo sistemler; aynı düzlem üzerinde bulunan ve eğrilikleri birbirine göre ters olan iki kablodan meydana gelir. İki kablo türü vardır; taşıyıcı kablo ve stabilite kablosu.Kablolarda Paslanmaya Karşı Önlemler
1. Galvanizasyon: Teller çinko ile kaplanır.2. Boyama: Antipas ile boyanır.
3. Kaplama: Koruyucu plastik malzeme ile kaplanır.
4. Örtme: Paslanmaz saç vb. ile örtülebilir.